Ukrayna'dan tahliye edilerek Elazığ'da geçici konaklama merkezine yerleştirilen Ahıska Türklerini, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Psikososyal Destek ekibi biran olsun yalnız bırakmıyor. Her bireyle tek tek görüşen ekipler, çocuklarla da yakından ilgileniyor.
Ukrayna'da devam eden savaşta ülkede mahsur kalan Ahıska Türklerinin tahliyesi 10 Mayıs Salı günü itibariyle Herson kentinden Elazığ'a başlamıştı. Bu çerçevede toplamda 8 kafile halinde bin 161 Ahıska Türkü kente gelerek, Aşağıdemirtaş Geçici Konaklama Merkezi'ne yerleştirildi. Savaşın ortasından kalarak psikolojik yaralar alan Ahıska Türkleri için Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü harekete geçti. Daha önce Elazığ ve İzmir depremi ile Kastamonu'daki sel felaketi olmak üzere birçok olayda görev almış tecrübeli Psikososyal Destek Ekibi görevlendirildi. Mesai mefhumu gözetmeksizin özveriyle çalışan ekip, konaklama merkezine yerleştirilen tüm bireyler ile tek tek ilgileniyor. Akşamları hane ziyaretleri yaparak Ahıska Türklerine yalnız olmadıklarını hissettiren ekip, devletin sıcak yüzü gösteriyor. Yaşlı ve çocuklarla daha yakından ilgilenen psikososyal ekip, bir yandan da gerekli taramaları gerçekleştiriyor. Neredeyse her gün çocuklarla oyunlar oynayan ekip, Ahıska Türklerinin gönlüne taht kuruyor.
"Ne mutlu ki Türk'üz"
Kendilerine yardım eden ekiplere minnettar olduğunu dile getiren Mevlüde Mustafayeva, "Öncelikle Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan Allah razı olsun. Burada ki ekiplere ve bize yardım eden herkese minnettarız. Herkes bize bakıyor bizimle ilgileniyor. Bugün annemi sağlık ocağına götürdük. Orada da baktılar ilaç falan verdiler. Daha sonrada hastaneye sevk edip daha detaylı ilgileneceklerini söylediler. Allah Türk halkından ve hepinizden razı olsun. Ne mutlu ki Türk'üz. 40 senedir Rusya ve Ukrayna arasında yaşadık. Ukrayna'da da çok iyi insanlar vardı komşularımız çok iyilerdi. Ama Türk Başka" dedi.
Buradaki ablalarla eğlendiklerini ifade eden Hamza Mihraliyev, "Biz şuada burada oyunlar oynuyoruz, eğleniyoruz. Burası çok güzel. Bizi buraya getirdiler. Ablalarla eğlenceli oyunlar oynuyoruz. Onlar da sağ olsunlar bizi buraya getirdiler" şeklinde konuştu.
"Sağ olsun Türkiye'miz bize sahip çıktı"
Savaş başladıktan sonra çok zor günler geçirdiğini belirten Dilfuza Mirzayeva, "Çok mutluyuz Allah razı olsun hepinizden. Bizi kurtardınız oralardan. Çok zor günler gördük. Savaş saat 4" de başladı ve o iki ay kabus içerisindeydik. Sağ olsun Türkiye'miz bize sahip çıktı. Çok mutluyuz, Allah hepinizden razı olsun. Sevgi ablamız var çocukları onu çok seviyor. Bugün ona hediyeler yaptılar, her gün onu bekliyorlar. Dişim ağrıyordu ilaç getirdiler yarın hastaneye götürecekler. Çok sağ olsunlar" diye konuştu.
İlk aşamada Ahıska Türkleri ile güven bağı oluşturmaya çalıştıklarını dile getiren Psikososyal Destek Birimi Saha Sorumlusu ve Koordinatörü Rüveyda Taşkaya, "Aziz soydaşlarımız bir süredir gelmekteler. Bizler AFAD gibi diğer çözüm ortaklarımız ile birlikte onları yerleştirmeye çalışıyoruz. Akşamları geliyorlar. Hepsini itinayla konteynerlerine yerleştirip temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Bir süredir birlikteyiz, bize ve sosyal ortama uyum aşamasında irtibat halindeyiz. Zaman zaman hane ziyaretlerimizi yapıyoruz. Gelen ailelerimiz içerisinde engelli ve yaşlı bireylerimiz var, çoğunluğu da kadın ve çocuk. Özellikle onları yalnız bırakamamaya çalışıyoruz, çünkü yaşlı bireylerimiz bayağı üzüntülü durumdalar. Orada bıraktıkları çocukları, evleri, eşyaları ve hayvanları olduğunu söyleyenler oldu. Onlar için üzüntü içinde olan yaşlılarımız var. Özellikle onlara moral verme amaçlı günlük olarak ziyaretlerimizi yapmaya çalışıyoruz. Engelli bireylerimiz var onların hayatlarını biraz daha kolaylaştırabilmek için içinde bulundukları psikolojik durumu rahatlatabilmek için onların sohbet amaçlı yanlarına gidiyoruz. Akşamları ve gündüzleri ziyaret edebiliyoruz. Bu şekilde devam ediyor. Gün içinde çocuklarımız zaten bu alanı aktif bir şekilde kullanıyorlar aynı zamanda sokak aralarında da kendi müzikleri eşliğinde oyunlar oynayabiliyorlar. Biz onlara dahil oluyoruz. Şuada birbirimize karşı bir güven bağı oluşturmaya çalışıyoruz. Sonrasın da psikososyal destek çerçevesinde kendilerine birey birey ve hane hane kendilerine gereken desteği sağlayacağız. Biz bu süreçte bütün soydaşlarımız geldiğinde ve hepsini yerleştirdikten sonra taramalarımız yapacağız. Kendi hane ve aile ziyaretlerimizi yapacağız. Burada belirli tespitlerde bulunacağız, eksiklikleri varsa onları düzeltmeye çalışacağız. Psikolojik, psikiyatrik ya da sosyal desteğe ihtiyacı olan bireylere de kendi görevimiz dahilinde hizmet sunmaya çalışacağız sonrasında da bizim normal bireysel görüşmelerimiz ve grup çalışmalarımız olacak. Sosyal uyum aşamasında onlara gereken desteği sağlamaya çalışacağız. Bu şekilde çalışmalarımızı yürüteceğiz" ifadelerini kullandı.